Blokzincir varlık transferi, ölçekleme, kayıt gibi pek çok konuda ciddi avantajlar sunarken Türkiye’de de bu konudaki çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.
LogEditor
Kripto paraların geleceğini öngörmeye çalışırken blokzincir teknolojisinin seyrini takip etmek önemli ipuçları veriyor. Blokzincirin uygulama alanları genişledikçe en dikkat çeken projeler olan kripto paralara dair de gelişmeler yaşanıyor. Bu konuda dikkate değer noktalardan biri Türkiye’nin blokzincir çalışmalarında adımlar atmaya başlaması…
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada şunu söyledi:
- “Nesnelerin interneti, yapay zekâ ve blokzincir teknolojilerinde farkındalığın artması sektörün yarattığı katma değeri tetikleyecektir.”
Bu ifade TÜSİAD’ın bu konudaki tutarlı yaklaşımının bir göstergesiydi. TÜSİAD’ın bir önceki başkanı Erol Bilecik’in geçtiğimiz yıl yaptığı konuşmada kullandığı ifade ise şöyleydi:
- “Blokzincir teknolojisinin de dışında kalmamak ve potansiyelini iyi anlamak şart.”
Bu açıklamalardan iş dünyasının yüzünü blokzincir teknolojisine döndüğü sonucunu çıkarabiliriz. Bu konuda Paribu ise somut çalışmalarını sürdürüyor.
Bloomberg HT’de yayınlanan “Kripto Para” programına konuk olan Paribu CEO’su Yasin Oral, Türkiye’de bu konudaki eksikliği tespit ettiklerini ve Paribu blokzincir ağını kurma çalışmalarının sürdüğünü ifade etti.
Blokzincir teknolojisi hızlı ve çok daha düşük maliyetle varlık transferi yapmaktan aracısız, kolay şekilde noter ve tasdik işlerini yürütmeye, veri ve varlıkların muhafazasından nakliyeye, hatta oy kullanmaya kadar pek çok alanda gelişmelere gebe… Bu teknoloji için Türkiye’de öncü çalışmalar yapılması ise gelecek adına son derece sevindirici.
Tabii blokzincire dönük çalışmalar bu yönde ilerlerken blokzincirin ilk ve önemli üretimlerinden kripto paraların devletlerce tanınması konusunda da süreç hızla işliyor.
Regülasyonlar gittikçe yaygınlaşıyor
Dünyanın dört bir yanından kripto paraların devletlerce tanınmasıyla ilgili haberler peş peşe geldi. Hatta bu konudaki katı tutumlarıyla bilinen Güney Kore ve Hindistan gibi ülkelerde bu yönde kararlar alınması birer dönüm noktası sayılabilir. Geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmeler şunlardı:
- Fransa’da mahkeme kararıyla Bitcoin bir para olarak kabul edildi. Mahkemenin kararı Fransa’nın kripto paraları resmen tanıdığı şeklinde yorumlandı.
- Güney Kore’de kripto paralar dijital varlık statüsünde tanındı.
- Hindistan’da kripto para kullanımına dair yasak kalktı.
Blokzincir ve dijital paralar konusunda Türkiye de bir hazırlık içinde. 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na göre blokzincir tabanlı dijital para için Merkez Bankası çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışma ilgili kurum ve kuruluşların konuyla yakından ilgilendiğinin açık bir göstergesi…
CoronaCoin ve bir virüsle trade yapmak
Tabii kripto para birimlerinin regülasyonu ile ilgili çalışmalar dünya çapında sürerken bazı gelişmelere ket vuran bir etken hâlâ varlığını sürdürüyor: Koronavirüs.
Koronavirüs kripto para dünyasını etkileyen şu sonuçları doğurdu:
- Çin halkı virüs bulaşabileceği endişesiyle kâğıt ve madeni para kullanımından uzaklaştı.
- Bu durum Çin devletini harekete geçirdi ve nakit paralar karantina altına alındı. Çin’in planları arasında olan dijital para çıkarma konusunda da çalışmaların hızlandırıldığı gelen bilgiler arasında.
- Bu yönelim yalnızca Çin’de olmadı. Türkiye gibi ülkelerde de hayata geçen evde çalışma uygulamasının da etkisiyle online alışverişlerde artış yaşandı. Dahası, her ne kadar yüksek volatilite gözlense de nakit paradan daha güvenli bulunduğundan kripto para ya da dijital parayla ödeme ve alışveriş tercih edilir hale geldi.
- Koronavirüs’ün en etkili olduğu ülkelerden İtalya’da da kripto paralara dair bir gündem oluştu. İtalya, Koronavirüs’e karşı tedbirlerde kripto para bağışı toplamaya başladı.
- Koronavirüs’ün de etkili olduğu düşünülen fiyat hareketliliği stablecoin’lere olan ilgiyi artırdı. Bu tür durumlarda kullanıcılar kripto paralarının değerini korumak için stablecoin’lere yöneldi. Tether (USDT) bu zaman zarfında 500 milyon dolarlık USDT daha piyasaya sürdü. Böylece USDT’nin toplam piyasa değeri 5 milyar doları aştı.
- Tartışmalar sürerken Koronavirüs bir kripto para biriminin piyasaya sürülmesine de neden oldu. Koronavirüs’e endeksli CoronaCoin’in üreticileri virüs hakkında bilgilendirme yapmak amacıyla bu yola çıktıklarını belirtti ancak token’ın arzı dahi insani yetilerden uzakta zira hayatını kaybeden insan sayısına göre token’ın arzının artacağı ve virüsün bulaştığı insan sayısına göre CoronaCoin’in fiyatının artacağı “beklentisi”; gelirlerin bir bölümün yardım kuruluşlarına aktarılacağı yönünde açıklamayı ciddiye almamak için yeterli oldu.
Yatırımı “güven”e yapmak
Kripto para konusunda tercih yaparken güvenilir projelere ve doğru altyapıya dikkat etmek gerekiyor. Yatırım yaparken bazı temel ve teknik gereklilikleri karşılayan kripto paraları tercih etmek gerektiği ortada. Zaman zaman ortaya çıkan ve yüksek kâr vadeden yapılar da aslında herhangi bir teknolojik yenilik getirmediği gibi güvenilir birer altyapı da sunmuyorlar. Buradan yola çıkarak yatırım yaparken önceliğin gerçek dışı kâr vaatleri değil, güçlü altyapı ve güvenilir yazılımlar olduğunu bir kez daha görüyoruz.
Her geçen gün kullanıcıların dijital varlıklarını ele geçirmeyi hedefleyen kötü niyetli yeni kişi ve gruplar ortaya çıkabiliyor. Bunlar bazen bir grup, bazen bir “borsa” oldukları iddiasıyla yol alabiliyor.
- Bu konuda Paribu İş Geliştirme Yöneticisi Akar Aydemir’in ParibuLog’da yayımlanan yazısı önemli saptamalar içeriyordu:
“Riski yönetmek kolay bir iş değildir. Yalnızca cüzdan adresini ve web sitesini bildiğimiz, haklarında başka hiçbir bilgimizin olmadığı kişi ve grupların bunu yapabileceğine inanmak ise son derece risklidir. Yatırımlarınızı doğru yönetmenin tek gerçekçi yolu doğru bilgilerle, açık veri araştırmalarıyla ve performans takibiyle mümkündür. Diğer yollar ise daima tehlikelerle doludur.”
Kullanıcıların dijital varlık yatırım ve işlemlerinde güvenilir platformları tercih etmesi, yüksek kâr vadeden temelsiz yapılara karşı dikkatli olması son derece kritik. Bu nedenle tüm veriler ve gelişmeler daima bizi aynı sonuca götürüyor: doğru bilgiyle hareket etmeye, blokzincir teknolojisindeki gelişmeleri takip etmeye ve yatırımı daima “güven”e yapmaya…
Bu içerik en son 26 Ekim 2022 tarihinde güncellenmiştir.
